Topraktan Ateşten Ve demirden doğanların En mükemmeli doğacak bizden Ve insanlar ellerini Korkmadan düşünmeden Birbirlerinin ellerine bırakarak Yıldızlara bakarak Yaşamak ne güzel şey diyecekler Bir insan gözü gibi derin Bir salkım üzüm gibi serin Bir ferah bir rahat Bir işitilmemiş türkü söyleyecekler Hiçbir ağaç Böyle harikulade bir yemiş Vermemiş olacaktır Ve en vaad edici Bir yaz gecesi bile Böyle sesler Böyle inanılmaz renklerle Sabaha ermemiş olacaktır Topraktan Ateşten Ve demirden doğanların En mükemmeli doğacak bizden *** Akıyordu su Gösterip aynasında söğüt ağaçlarını Salkım söğütler yıkıyordu suda saçlarını Birden bire kuş gibi Vurulmuş gibi kanadından Yaralı bir atlı düştü atından Bağırmadı Gidenleri geri çağırmadı Baktı yalnız dolu gözlerle Uzaklaşan atların Parıldayan nallarına Ah ne yazık Ne yazık ki ona Dört nal giden atların köpüklü boynuna Bir daha yatmayacak Beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak Nal sesleri sönüyor perde perde Atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde Atlılar atlılar kızıl atlılar Atları rüzgar kanatlılar Atları rüzgar kanat Atları rüzgar Atları At Rüzgar kanatlı atlılar gibi geçti hayat Akarsuyun sesi dindi Gölgeler gölgelendi Renkler silindi Siyah örtüler indi Mavi gözlerine Sarktı salkım söğütler Sarı saçlarının üzerine Ağlama salkım söğüt ağlama Karasuyun aynasına el bağlama Akıyordu su Gösterip aynasında söğüt ağaçlarını Salkım söğütler yıkıyordu suda saçlarını Şiir : Nazım Hikmet Ran - Müzik : Arif Kemal Güner - 1990 Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com