Audioslave - Doesn't Remind Me

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   

I walk the streets of Japan till I get lost

-Yürüyorum Japonya caddelerinde kaybolana kadar

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şeyi hatırlatmıyor

With a graveyard tan carrying a cross

-Mezarlıkta bronzlaşmış halde haç taşırken

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor

I like studying faces in a parking lot

-İncelemeyi seviyorum parktaki yüzleri

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor

I like driving backwards in the fog

-Geriye doğru sürmeyi seviyorum arabayı siste

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor





The things that I've loved the things that I've lost

-Sevdiklerim, kaybettiklerim

The things I've held sacred that I've dropped

-Kutsal saydıklarım, bıraktıklarım

I won't lie no more you can bet

-Daha fazla yalan söylemeyeceğim bahse girebilirsin

I don't want to learn what I'll need to forget

-Öğrenmek istemiyorum unutmak için neye ihtiyacım olacağını



I like gypsy moths and radio talk

-Sıkıcı hayat süren güveleri ve radyo söyleşilerini seviyorum

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor

I like gospel music and canned applause

-İlahi müzikleri ve kayıttaki alkışları seviyorum

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor

I like colorful clothing in the sun

-Güneşin altında rengarenk giyinilmesini seviyorum

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor

I like hammering nails and speaking in tongues

-Çivi çakılmasını ve lisanların konuşulmasını seviyorum

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor
















The things that I've loved the things that I've lost

-Sevdiklerim, kaybettiklerim

The things I've held sacred that I've dropped

-Kutsal saydıklarım, bıraktıklarım 

I won't lie no more you can bet

-Daha fazla yalan söylemeyeceğim bahse girebilirsin

I don't want to learn what I'll need

-Öğrenmek istemiyorum neye ihtiyaç duyacağımı



Bend and shape me

-Boyun eğdir ve yönlendir beni

I love the way you are

-Seviyorum senin

Slow and sweetly

-Yavaş ve tatlılığını

Like never before

-Daha önce hiç sevmemişim gibi

Calm and sleeping

-Sakinliğini ve uyumanı

We won't stir up the past

-Kurcalamayacağız geçmişi

So descretely

-Çok sağduyulu oluşunu

We won't look back

-Bakmayacağız geriye





The things that I've loved the things that I've lost

-Sevdiklerim, kaybettiklerim

The things I've held sacred that I've dropped

-Kutsal saydıklarım, bıraktıklarım 

I won't lie no more you can bet

-Daha fazla yalan söylemeyeceğim bahse girebilirsin

I don't want to learn what I'll need

-Öğrenmek istemiyorum neye ihtiyaç duyacağımı





I like throwing my voice and breaking guitars

-Sesimi savurmayı ve gitarları kırmayı seviyorum

Cause it doesn't remind me of anything

-Çünkü bu bana hiçbir şey hatırlatmıyor

I like playing in the sand what's mine is ours

-Seviyorum kumda oynamayı, benim olan bizimdir

If it doesn't remind me of anything

-Eğer bu bana hiçbir şey hatırlatmıyorsa



Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Doesn't Remind Me Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: