A Little Time - Biraz Zaman I need a little time to think it over Düşünüp taşınmak için biraz zamana ihtiyacım var I need a little space just on my own Tek başıma biraz zaman geçirmeye ihtiyacım var I need a little time to find my freedom Özgürlüğümü buşmak için biraz zamana ihtiyacım var I need a little İhtiyacım var biraz Funny how quick the milk turns sour Sütün çabucak ekşimesi ne komik Isn't it, isn't it Değil mi, değil mi Your face has been looking like that for hours Yüzün saatlerdir böyle görünüyor Hasn't it, hasn't it Değil mi, değil mi Promises, promises turn to dust Sözler, sözler boşa gittiler wedding bells just turn to rust Düğün çanları paslandılar Trust into mistrust Güvensizlik içinde güven I need a little room to find myself Kendimi bulmak için biraz yere ihtiyacım var I need a little space to work it out çözüm üretmek için biraz zamana ihtiyacım var I need a little room all alone Tek başıma biraz yere ihtiyacım var I need a little İhtiyacım var biraz You need a little room for your big head Koca kafan için biraz yere ihtiyacın var Don't you, don't you Değil mi, değil mi You need a little space for a thousand beds Bin tane yatak için yere ihtiyacın var Won't you, won't you Değil mi, değil mi Lips that promise fear the worst Söz veren dudaklar en kötüsünden korkuyorlar Tongue so sharp the bubble burst Sivri dil foyayı ortaya çıkartıyor Just into unjust Haksızlık içinde hak I've had a little time to find the truth Gerçeği bulmak için biraz zamanım oldu Now I've had a little room to check what's wrong Neyin yanlış olduğunu kontrol etmek için biraz yerim vardı I've had a little time and I still love you Biraz zamanım vardı ve seni hala seviyorum I've had a little Biraz vardı You had a little time and you had a little fun Biraz zamanın vardı ve biraz eğlendin Didn't you, didn't you Değil mi, değil mi While you had yours do you think I had none Senin sahip olduğun şeyler varken benim hiç mi yoktu sanıyorsun Do you, do you Değil mi, değil mi The freedom that you wanted bad Çok istediğin özgürlük Is yours for good I hope you're glad Resmen senin, umarım memnunsundur Sad into unsad Sevinç içinde üzüntü I had a little time to think it over Düşünüp taşınmak için biraz zamanım oldu Had a little room to work it out çözüm üretmek için biraz zamanım oldu I found a little courage to call it off Son vermek için biraz cesaret buldum I've had a little time Biraz zamanım oldu I've had a little time Biraz zamanım oldu I've had a little time Biraz zamanım oldu I've had a little time Biraz zamanım oldu Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com