Belle & Sebastian - Funny Little Frog

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   

Honey lovin you is the greatest thing 

 Tatlım, dünyanın en büyük şeyi seni sevmek

 I get to be myself and I get to sing

 Kendim olabilmek ve şarkı söyleyebilmek 

 I get to play at being irresponsible

 Sorumsuz olmayı oynayabilmek

 I come home late at night and I love your soul

 Gece eve geliyorum ve ruhunu seviyorum

 I never forget you in my prayers

 Seni dualarımdan eksik etmiyorum

 I never have a bad thing to report

 Asla şikayet edicek bir şeyim olmuyor

 You're my picture on the Wall

 Duvarımdakı resimimsin

 You're my vision in the hall

 Koridordaki görüntümsün

 You're the one I'm talking to

 Konuştugum tek kişisin

 When I get in from my work

 İşten geldiğimde

 You are my girl, and you don't even know it

 Sen benimsin, ve (bunu) bilmiyorsun bile

 I am livin out the life of a poet

 Bir şairin hayatını yaşıyorum

 I am the jester in the ancient court

 Eski bir mahkemedeki soytarıyım

 You're the funny little frog in my throat

 Sen de boğazımdaki komik küçük kurbağasın

 My eye sight's fading, my hearing's dim

 Gözüm kararıyor,bulanık(yarım yamalak) duyuyorum

 I can't get insured for the state I'm in

 İçinde bulunduğum duruma emin olamıyorum 

 I'm a danger to myself I've been starting fights

 Kendime tehlikeyim,savaşlar başlatıyorum

 At the party at the club on a Saturday night

 Partyde,club'de bir Cumartesi akşamı

 But I don't get disapproving from my girl

 Ama ondan,onaylanmayan bir şey almıyorum 

 She gets the all highlights wrapped in pearls..

 İncilerle sarılmış halde tüm dikkatleri üstüne çekiyor

 You're my picture on the Wall

 Duvarımdaki resimsin

 You're my vision in the hall

 Koridordaki görüntümsün&yansımamsın

 You're the one I'm talking to

 Konuştugum tek kişisin

 When I get in from my work

 İşten döndüğümde

 You are my girl, and you don't even know it

 Benim kızımsın&benimsin, ve bunu bilmiyorsun bile

 I am livin out the life of a poet

 Bir şairin hayatını yaşıyorum

 I am the jester in the ancient court

 You're the funny little frog in my throat

 Sen de boğazımdaki komik küçük kurbağasın

 I had a conversation with you at night

 Seninle gece konuştum

 It's a little one sided but that's allright

 Birazcık tek taraflı ama olsun

 I tell you in the kitchen about my day

 Sana mutfakta günümü (nasıl geçtiğini)anlattım

 You sit on the bed in the dark changing places

 Sen karanlıkda değişen yerlerde yatağa oturdun

 With the ghost that was there before you came

 Sen gelmeden önce orda olan hayaletle

 You've come to save my life again

 Hayatımı yeniden kurtarmaya geldin



 I don't dare to touch your hand

 Eline dokunmaya cesaret edemiyorum 

 I don't dare to think of you

 Seni düşünmeye cesaret edemiyorum

 In a physical way

 Fiziksel olarak

 And I don't know how you smell

 Ve nasıl koktuğunu bilmiyorum

 You are the cover of my magazine

 Dergilerimin kapağı sensin

 You're my fashion tip, a living museum

 Moda ipucumsun, canlı müzemsin

 I'd pay to visit you on rainy Sundays

 Yağmurlu pazar günleri seni ziyaret ederdim

 I'll maybe tell you all about it someday  

 Belki bir gün sana bunların hepsini söylerim



Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Funny Little Frog Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: