Ah yes Ah evet I remember too well Çok iyi hatırlıyorum How hard Nasıl zor olduğunu I tried avoiding your spell Senin büyünden kurtulmayı denedim It was a cold October night Bu soğuk bir ekim akşamı It was a far from sober night Gösterişsiz bir geceden çok uzakta And I was taken at first sight Ve ilk görüşte alındım And this was much to your delight Senin zevkin için çok fazlaydı I'd heard Duydum That you were looking for prey Avını aradığını Hungry for a different girl everyday Her gün farklı bir kız için açım But you were so sly in coming in Ama sen girerken çok sinsiydin I wouldn't fight, I let you win. Savaşamam kazanmana izin veriyorum All of the blood upon your chin Çenenin üstündeki tüm kanlar Told me exactly where you'd been Bana tamamen senin Trouble Trouble Bir baş belası olduğunu söyletiyor Troublemaker Olay çıkaran biri Who would have thought I'd ever let somebody get to me Birinin beni anlayacağına izin vereceğimi kim düşünürdü ki Who would have thought I'd ever give a damn Bir lanet bile vereceğimi kim düşünürdü ki I gave to you the one thing that I can never retrieve Asla ele geçiremeyeceğim bir şey verdim sana And I am leaving my heart bleeding in my hands Ve ellerimdeki kalbimi kanarken terkediyorum You told me all about your dreams Hayallerin hakkındaki şeyleri söyledin bana You were so deep, Çok derinlerdeydin Or so it seemed Ya da öyle görünüyordu Although I'm young, I'm not naive Genç olmama rağmen saf değilim I am not easy to deceive Aldatmak için kolay değilim I see the danger that lies beyond your eyes Gözlerinin ardındaki yalan tehlikesini gördüm And I wanna scream when you're rubbing on my thighs Ve kalçamı ovaladığında çığlık atmak istedim I know I should but I can't say no, I won't. Yapmam gerek biliyorum ama hayır diyemem demeyeceğim Troublemaker, gotta let you go, ooh Baş belası gitmene izin vermem gerek Trouble trouble Sorun sorun Troublemaker Baş belası Who would have thought I'd ever let somebody get to me Birinin beni anlayacağına izin vereceğimi kim düşünürdü ki Who would have thought I'd ever give a damn Bir lanet bile vereceğimi kim düşünürdü ki I gave to you the one thing that I can never retrieve Asla ele geçiremeyeceğim bir şey verdim sana And I am leaving my heart bleeding in my hands Ve ellerimdeki kalbimi kanarken terkediyorum I thought I knew you well Seni iyi tanıdığımı sandım I thought you'd catch me if I fell Eğer düşersem beni yakalayacağını sandım But when I fell you never came Ama düştüğümde sen orada değildin That's when I knew this was a game Bunun bir oyun olduğunu bildiğim zamandı I thought, Because I knew that I'd won Düşündüm çünkü kazandığımı biliyordum But honey, that's easier said than done Ama tatlım bu yapmaktan ve söylemekten daha kolay Cuz I lose my breath when you're kissin' on my neck Çünkü sen boynumu öptüğünde nefesimi kaybediyorum Boy you've got me in check, but I haven't lost yet Oğlum kontrol ettin ama henüz kaybetmedim Trouble Trouble Sorun sorun Trouble maker Baş belası Don't you bring it round here Bunu buraya getirmeyecek misin Trouble Sorunu Şarkı yazarı:Bonnie Mckee Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com