Kimse bilmez ki neye ne için ne kadar vakit var İstesen de sırası yok ki ölümü ölmez sanan yar Neler için harcarsın ömrünü neler için akar gider Arkada kalana mı üzülürsün bence gidende çok beter Mecbur kalıp yaptığın hatalar mı sana kaldı kâr Dönüp baktığında verdiğin zarar elbet bir yerden patlar Sıranı beklerken büyür şans beynindeki bir ur gibi Hayat bazen de tatlı bir güzele yapılmış kur gibi Bilmeceleri tek tek çöz yorgun olan bir çift göz Üzgün olan her bir kimse düzgün olan hiç iş yok Farkına var doğru sensin essin daim rüzgarın Öyle çok yorulmuşsun ki saplanmış sanki bir ok Senin işini senden daha iyi yaptığını sananlar Vardır elbet bazen sende kendini en iyi sanırsın Zaten sınırlar çizilmiştir çoktan buna inanırsın Mecbur kalınca denize düşmeden de yılana sarılırsın En son aldığın sayfaya ilk yazdığın sözler bunlar Sende bu defter gibiydin önceden beyaz ve tertemiz Şimdi bir müsvedde gibi hissetmektesin silmek imkansız Birçok şey ve sen aynı bu kalem gibi oldun günbegün Aynı bir kalem gibi tükenip bitecek her ömür Ve geriye kalansa tahta sıraya kazılı ismimiz olur belki Anlatılacak çok şey var paylaşılacak çok şey vardı Fakat kaldı senle hepsi artık çok geç zaman geçti Gerçeklerden kaçtıkça gerçeğinde vardın farkına Üçüncü gözün açıldı ve beyninde kopar fırtına Ben hep karanlık yerlerdeydim yalnız başıma Şu an aydınlık önünde ama korkun aydınlıktan da fazla Niçin yazmaya başladığımı hatırlamıyorum Bir gün birleşti kağıt kalem ve ben O gün bu gündür yazıyorum bu gün o gün olsa keşke Zaman bir geriye dönse şöyle vicdanda ki azapta kalmazdı Kader bu böyle yazılmış. Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com