(San Francisco) tell me what you've done to me can we please take it easy? it be so lovely like a gloomy afternoon to just take it easy with you. Where do you go with your wiles & your woes? can we please take it slow? can we please take it easy? can we please take it easy? Half of a prank is knowin the ropes but a tight walkers toes are well worth the show I got a dime for every song that jives and wouldn't you know that I'm half broke? can we please take it easy? can we please take it easy? Don't stop talking to me. When we whisper something sweet and we're riding home, riding home in the evening and I'm falling asleep. Don't stop talking to me. Don't stop talking to me. ... Don't stop talking to me. Don't stop talking to me. Don't I have it pretty little darling Don't I have it made? Don't I have it pretty little darling Don't I have it made? Try to align Türkçe Kolaylaştır (San Francisco) Bana ne yaptığını anlat. Lütfen bunu kolaylaştırabilir miyiz? Çok hoş olabilir, kasvetli bir öğleden sonrası gibi Seninle bunu kolaylaştırmak. Hilelerin ve üzüntülerinle nereye gidiyorsun? Lütfen yavaşlayabilir miyiz? Lütfen bunu kolaylaştırabilir miyiz? Lütfen bunu kolaylaştırabilir miyiz? Bir eşek şakasının yarısı ipleri biliyor. Ama çalışkan bir yürüyüşçünün ayakları gösterilmeye değerdir. Her caz şarkısı için bir kuruş alıyorum. Yarı yarıya kırgın olduğumu bilmiyor musun? Lütfen bunu kolaylaştırabilir miyiz? Lütfen bunu kolaylaştırabilir miyiz? Benimle konuşmayı bırakma Sevimli bir şeyler fısıldadığımızda. Ve evi arabayla geziyoruz, akşamları evi arabayla geziyoruz Ve ben uykuya dalıyorum. Benimle konuşmayı bırakma. Benimle konuşmayı bırakma. Benimle konuşmayı bırakma. Benimle konuşmayı bırakma. Buna sahip değil miyim, küçük tatlı sevgilim? Bu yapılmışlığa sahip değil miyim? Buna sahip değil miyim, küçük tatlı sevgilim? Bu yapılmışlığa sahip değil miyim? Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com