I looked in the mirror then Aynaya baktım ve sonra Saw my face in a dream. Yüzümü bir rüyada gördüm With eyes sharp as diamonds Elmaslar kadar keskin gözlerle Blessed wiht clear vision Berrak görüşlerle kutsanmış Things were not as they seemed Olanlar göründüğü gibi değildi Black and white television Siyah ve beyaz televizyon Stared back from the wall. Duvardan dik dik bakan Is that my life? Bu benim hayatım mı? Am i here at all? Ben burda mıyım? Down in the high road, see Otoyoldan aşağı,bak Motor cavalcades glide Motorlu konvoylar süzülüyor Past shopwindow dressers Mağaza camlarındaki mankenleri geçerek Desperately covering Umutsuzca örterek All the parts they can hide. Saklayabileceği tüm parçaları Black and white television Siyah ve beyaz televizyon Stares at me again. Bana yine dik dik bakıyor Is that their lives? Bu onların hayatı mı? Even dummies pretend. Cansız mankenler bile rol yapıyor The truth is so hard to deny. Gerçek inkar edilemeyecek kadar zor The answer is here Cevap burada The screen never lies. Ekran asla yalan söylemez Black and white television. Siyah ve beyaz televizyon It`s the right television. Bu gerçek televizyon Show me it`s all a dream tonight. Bu gece bana tüm bunların bir rüya olduğunu göster The boys on the corner sulk Köşedeki çocuklar somurtuyor In their suzuki haze. Suzuki dumanları içinde In primary colours Ana renklerle Each year more startling Her bir yıl daha da ürkütücü But they still fade to grey Ama hala soluyorlar On black and white television. Siyah ve beyaz televizyonda It`s sweeping the land. O toprağı süpürüyor Is that your life? Bu senin hayatın mı? Do you understand? Anlıyor musun? Black and white television Siyah ve beyaz televizyon Back the right television Siyah olan doğru televizyondur Black and white television Siyah ve beyaz televizyon Hard to fight television Televizyonla kavga zor Show me it`s all a dream Bana tüm bunların bir rüya olduğunu göster Tonight. Bu gece Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com