Iggy Azalea - Rolex

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   

You used to be everything, now that mean nothing

Herşeyi kullandın, artık bunun anlamı kalmadı



Thought this was poker with the cards up but we were bluffing

Bunun kartları ortaya serdiğimiz bir poker olduğunu sanmıştım ama blöf yapıyormuşuz



I miss you but pride won't let me tell you

Seni özlüyorum ama gururum söylememe izin vermiyor



Thought that we had all the time

Bütün zamana sahip olduğumuzu sanmıştım



But I'm guessing that plans fell through

ama sanıyorum ki planlar bozuldu



Yeah, we fell off

evet, mahvolduk



I won't ask you to climb back

Sana geri dönmekten bahsetmeyeceğim



I paid twenty for that Rolly, I just want my time back

20lik ödedim bu Rolly* için, sadece zamanımı geri istiyorum



Was wrong too but I see it now

Çok yanlıştı ama şimdi görüyorum



That you don't give a damn

Senin kimseyi umursamadığını



I got you tatted, you took off before the ink dried on my hands

Berbat halde buldum seni, mürekkep kurumadan çıkardın ellerimden



I was down to give you the world, instead you gave me hell

Sana dünyayı vermek için kendimi paralamıştım ama sen bunun yerine bana cehennemi verdin



I lied, tried to be perfect and I played myself

Yalan söyledim,  mükemmel olmayı denedim ve kendimle oynadım



And it hurts so bad, we coulda worked on that

ve canımı çok yaktı, bunun üzerine uğraşmalıydık



Cause you say you love me, but real love don't work like that

Çünkü sen beni sevdiğini söylüyorsun ama gerçek sevgi böyle yürümez



The truth is, I left a piece of me in a piece I gave you

Gerçek şu ki, sana verdiğim bir parça bende bir parça bıraktı



And I tend to laugh and crack a smile when things get painful

Ve ben birşeyler yolunda gitmediğinde gülme ve sırıtma eğilimine sahibim



Said I crack a smile when things get painful

Birşeyler acı verdiğinde kırık gülüşümü takındım



Remembering the moments when I used to date you

Seninle buluştuğum anıları hatırlıyorum



Rolex's don't tick-tock

Rolex tik tak yapmaz



But damn it baby, my time costs

Ama kahretsin,  zamanım değerli



And damn it baby, my time is money

Ve kahretsin ki benim için vakit nakittir



So I need payback for all the time lost

Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



I need payback for all the time lost

Bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Said, I need payback for all the time lost

Dedim ki; bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Damn it baby, my time costs

Kahretsin, zamanım değerli



So I need payback for all the time lost

Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Say that you love me

Beni sevdiğini söyle



I say that you're lying

Senin yalan söylediğini söylüyorum



Cause I said we could work on it, you said "let's leave it behind"

Çünkü ben uğraşmalıyız dediğimde sen "boşver geri de bırakalım" dedin





Couldn't put together the picture I paint in my mind

Bizi aklımda oluşan anılara geri götüremeyiz



So how I see you know insulting me is wasting my time

Bu yüzden bana hakaretin sadece zaman israfı



But we live and learn and learn and love and let go

Ama biz yaşayıp, öğrenip, sevip vazgeçtik



Cause if we stay in this then we might make it worse than before

Çünkü eğer zorlarsak daha da mahvedebiliriz



Another hard lesson, stressing taking personal notes

Bir başka zor ders, stresle kişisel notlar alıyorum



Remember sweet nothings, like baby, what's the purpose in those?

Tatlı sözlerini hatırlıyorum, sanki bebekmişim gibi, amacın ne?



Both of us saying it shouldn't have went like that

İkimiz bu iş böyle yürümez diye gittik



But sometimes in love, it just get like that

Ama bazen sevgide, bu böyle elde edilir



Used to think that when it went wrong we'd get right back

Birşeyler yanlış gittiğinde düzeltebileceğimizi sanmıştım



You know, Cupid's got another arrow, and shit like that

Biliyorsun,  Cupid*in başka okuda ve böyle bir halta neden olabilir



And for all of y'all watching I hope that this entertain you

Ve bütün bunu izleyenler umarım eğleniyorsunuzdur



And that you enjoyed this song that I sang you

Ve sana söylediğim şarkının keyfini çıkardın



Cause I'm still here laughing when it gets painful

Çünkü ben hala acı verdiğinde gülüyorum



Remembering the moments when I used to date you

Seninle buluştuğum anıları hatırlıyorum



Rolex's don't tick-tock

Rolex tik tak yapmaz



But damn it baby, my time costs

Ama kahretsin, zamanım değerli



And damn it baby, my time is money

Ve kahretsin ki benim için vakit nakittir



So I need payback for all the time lost

Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



I need payback for all the time lost

Bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Said, I need payback for all the time lost

Dedim ki; bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Damn it baby, my time costs

Kahretsin, zamanım değerli



So I need payback for all the time lost

Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Rolex's don't tick-tock

Rolex tik tak yapmaz



But damn it baby, my time costs

Ama kahretsin, zamanım değerli



And damn it baby, my time is money

Ve kahretsin ki benim için vakit nakittir



So I need payback for all the time lost

Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



I need payback for all the time lost

Bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Said, I need payback for all the time lost

Dedim ki; bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



Damn it baby, my time costs

Kahretsin, zamanım değerli



So I need payback for all the time lost

Bu yüzden bütün kaybettiğim zamanı geri vermem gerek



*Rolly: İçki adı

*Cupid: Aşk okunu atan hayali karakter

*Rolex: Ünlü bir saat markası



Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Rolex Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: