These eyes, did I die behind these Cold blue eyes? Did I know where to go? This light, eclipsed in a worn disguise Did glow even though my cries were Driven by those echoed lies No where to roam Open my eyes Enlightened the child that Whispered : Bardo, Omnio Bu gözlerin, bu soğuk mavi gözlerin arkasında mı öldüm? Nereye gideceğimi biliyor muydum ki? Eskimiş bir kılıkla karanlığa bürünen bu ışık kor gibi parladı Feryatlarım bu yankılanan yalanlarla sürüklense de Gezinecek hiçbir yer yok Gözlerimi aç Aydınlanmış çocuk fısıldadı: Bardo, Omnio Let me belong, eat my raw Stick me empty with your hungry claws-bring me light Can you feel the tension burning? Bırak senin olayım, çiğ çiğ ye beni Yapış bana, acıkmış pençelerinle İçimi boşalt, ışık getir bana Yanan gerilimi hissedebiliyor musun? The soundtrack of our lives, On an early April morning, May be able to re-define The standards of this restless emptiness... Hayatımızın müziği Bir nisan sabahında Belki yeniden tanımlanabilir Bu huzursuz boşluğun standartları Carved out of velvet, draped in truth To reach omnio Let me be strong, let me Draw all the lines That fall upon the floor-bring me life Let me feel electric tension I am greater, taller and a thousand times smaller From a ghost that told you where to go To a piece of flesh that need to know And as I turned my fragile skin I reached omnio Kadifeden yapılmış, gerçekten kumaşla kaplanmış Omnio ya ulaşmak için İzin ver güçlü olayım Zemine düşen Tüm çizgileri çizeyim, hayat ver bana İzin ver elektrik gerilimini hissedeyim Sana nereye gideceğini söyleyen bir hayaletten Bilmen gereken bir et parçasına kadar Ben daha büyük, daha uzun ve bin kat daha küçüğüm Ve narin cildimi değiştirirken Omnio ya ulaştım Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com