A veces, me da miedo hablar tanto. No me gustaría ser como esa gente que sentencia en las barras de los bares, que juzga y condena sin escuchar a la otra parte, que habla de todo y de todos, como si supiera algo, aunque no sepa nada, y ni siquiera le importe saber. No me gustaría ser como esos que sólo abren la boca para repartir hachazos a diestro y siniestro, que sólo abren la boca para destruir imágenes por el placer de destruir. Me da miedo hablar tanto porque me da miedo llegar a parecerme a esa gente. No quiero condenar. Lo que a mí me gusta es comprender, aunque soy humano y comprendo que la comprensión tiene un límite. Pero de ahí, a la incomprensión por sistema, hay un abismo, tío. Y eso es un abismo en el que no me gustaría caer. Ni ahora, ni nunca. bu kadar konuşmak korkutuyor beni bazen, bu kadar konuşmak korkutuyor beni barların arkasında ötekini dinlemeden ahkam kesen, yargılayan ve suçlayan, sanki bir şey biliyormuş gibi her şey ve herkes hakkında konuşan insanlar gibi olmak istemiyorum, oysa ne bir şey biliyorlar ne de bilmenin önemi var onlar için yalnızca ağızlarını açan bu insanlar gibi olmak istemiyorum sağa sola dert açarlar, ağızlarını yalnızca zevk için insanların hayallerini yıkmak için açarlar bu kadar konuşmak korkutuyor beni çünkü bu insanlara benzemekten korkuyorum suçlamak istemiyorum benim hoşuma giden anlamak. sıradan bir insan olsam da ve anlamanın bir sınırı olduğunu anlasam da. işte bu yüzden, derinliğine, doğru düzgün anlamada bir uçurum var, amca ve ben bu uçuruma düşmek istemiyorum ne şimdi ne de başka bir zaman Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com