Standing in the dock at Southampton, Southampton'daki limanda duruyorum Trying to get to Holland or France. Hollanda'ya ya da Fransa'ya gitmeye çalışıyorum The man in the mack said, "You've got to go back", Yağmurluklu adam dedi ki "Geriye dönmelisiniz" You know they didn't even give us a chance Biliyorsun bize bir şans vermediler Christ you know it ain't easy, Tanrım, bu kolay değil biliyorsun You know how hard it can be. Ne kadar zor olabilir biliyorsun The way things are going Bir şeylerin olduğu şekilde They're gonna crucify me. Beni çarmıha gerecekler Finally made the plane into Paris, Sonunda uçak Paris'e indi Honeymooning down by the Seine. Seine'de balayı geçiriyorduk Peter Brown called to say, Peter Brown şunu demek için aradı "You can make it O.K., "Bunu yapabilirsin tamam You can get married in Gibraltar, near Spain". İspanya yakınlarında, Gibraltar'da evlenebilirsiniz" Christ you know it ain't easy, Tanrım, bu kolay değil biliyorsun You know how hard it can be. Ne kadar zor olabilir biliyorsun The way things are going Bir şeylerin olduğu şekilde They're gonna crucify me. Beni çarmıha gerecekler Drove from Paris to the Amsterdam Hilton, Paris'ten Amsterdam Hilton'a sürdük Talking in our beds for a week. Hafta boyu yataklarımızda konuştuk The newspaper said, "Say what you doing in bed?" Gazete dedi ki "Söyleyin, yatakta ne yapıyorsunuz?" I said, "We're only trying to get us some peace". Dedim ki "Kendimize biraz huzur getirmeye çalışıyoruz" Christ you know it ain't easy, Tanrım, bu kolay değil biliyorsun You know how hard it can be. Ne kadar zor olabilir biliyorsun The way things are going [ 20656 ] Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com