Jonas Brothers - Poor Unfortunate Souls

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   
I admit that in the past Ive been a nasty 
- Geçmişte izin verirdim, hala bir hınzırım.
They werent kidding when they called me kinda strange 
- Muziplik yoktu, onlar beni tuhaf bir şekilde aradıklarında.
But youll find that nowadays 
- Ama sen bulacaksın bugünlerde.
Ive mended all my ways 
- Tüm yollarımı onardım.
Repented, seen the light,made a change 
- Pişmanlık duydum, ışığı gördüm ve bir değişiklik yaptım.
And I fortunately know a little secret 
- Ve iyi ki az bir sır biliyorum
Its a talent that I always have possessed 
- Bu her zaman deliliğe sahip olduğum bir yetenek.
And dear lady, please dont laugh 
- Ve sevgili bayan, lütfen gülmeyin
I use it on behalf 
- Bu tarafta kullanırım.
Of the miserable, the lonely,depressed (pathetic) 
- Zavallılığın içinde, yalnız, ve depresif (ümitsiz) 

Poor unfortunate souls 
- Zavallı talihsiz ruhlar
In pain 
- Dert içinde
In need 
- İhtiyaç içinde
This one longing to be thinner 
- Bu bir arzu, daha da ince olmak için...
That one wants to get the girl 
- Bu kızı almak için istemek...
And do I help them? 
- Ve onlara yardım eder miyim?
Yes, indeed - Evet, gerçekten
Those poor unfortunate souls 
- Şu zavallı talihsiz ruhlar
So sad - Çok üzgün
So true - Çok gerçek
They come flocking to me crying 
- Onlar gidip toplanırlar beni ağlatmak için...
"Will you help us, pretty please?" 
- Bize yardım edecek misin, sevimli kişi lütfen
And I help them 
- Ve onlara yardım ederim
Yes I do 
- Evet, bunu yaparım.

The men up there dont a lot of blabber 
- İnsanoğlu, burada birçok boşbağaz sevilmez.
They think a girl who gossips is a bore 
- Onlar dedikodu yapan bir kızın sıkıcı olduğunu düşünürler. 
Yes on land its much preferred for ladies not to say a word 
- Evet, dünya üzerinde bir kelime söylemeyen kadın tercihi yaygındır.
And after all dear, what is idle prattle for? 
- Ve sonra tüm sevgilililerim, başıboş ne için gevezelik yapar?
Theyre not all that impressed with conversation 
- Onlar konuşmalarla etkilenen değiller.
True gentlemen avoid it when they can 
- Gerçek centilmenler yapabildiklerinden sakınır.
But they doteswoonfawn 
- Ama yumruk atar ve kendilerinden geçer ve hayvanlaşırlar.
Oh ladies who withdrawn 
- Oh asosyal bayanlar
Its she who holds her tongue who gets a man 
- Bu dilini tutan bir kız, bir erkeği almış olan.

Poor unfortunate souls 
- Zavallı talihsiz ruhlar
Go ahead 
- dümdüz git
Make your choice 
- Seçimini yap
Im a very busy personI havent got all day 
- Ben çok meşgul bir insanım ve tüm günüm dolu.
It wont cost much 
- Çok tutmayacak bu.
Just your voice 
- Sadece senin sesin
Those poor unfortunate souls 
- Bu zavallı talihsiz ruhlar
So sad 
- çok üzgün
So true 
- çok gerçek
If you wanna cross the bridge, my sweet 
- eğer köprüden eçmek istersen, tatlım
Youve got the pay the toll 
- Vergiyi ödemelisin
Take a gulp 
- Bir lokma al
Take a breath 
- Bir nefes al
Go ahead 
- Dümdüz git
Sign the scroll 
- Listeyi imzala
NickKevin - Nick ve Kevin
Now Ive got her, boys 
- Şimdi kızı aldım, çocuklar
The boss is on a roll 
- Patron bir tomarın içinde...

Your poor unfortunate soul 
- Senin zavallı talihsiz ruhun

Poor unfortunate souls 
- Zavallı talihsiz ruhlar
In pain 
- Dert içinde
In need 
- İhtiyaç içinde
This one longing to be thinner 
- Bu bir arzu, daha da ince olmak için...
That one wants to get the girl 
- Bu kızı almak için istemek...
And do I help them? 
- Ve onlara yardım eder miyim?
Yes, indeed 
- Evet, gerçekten
Those poor unfortunate souls 
- Şu zavallı talihsiz ruhlar
So sad 
- Çok üzgün
So true 
- Çok gerçek
They come flocking to me crying 
- Onlar gidip toplanırlar beni ağlatmak için...
"Will you help us, pretty please?" 
- Bize yardım edecek misin, sevimli kişi lütfen
And I help them 
- Ve onlara yardım ederim
Yes I do 
- Evet, bunu yaparım.



Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Poor Unfortunate Souls Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: