Seize a darkened day, Kararmış günü ele geçir There's only hell to pay, Ödeşmek için sadece cehennem var And no one left to see this prodigal return. Ve bu savurgan dönüşü izleyecek kimse kalmadı Sweet apathy's my toll. Tatlı ilgisizlik benim bedelim You mourn the draining soul. Akıtılan ruhun yasını tutuyorsun I'll dig a deeper hole. Daha derin bir delik kazacağım Sanctity, a breath away. Kutsallık , soluğumu kes Just a breath away. Sadece soluğumu kes Blacken the cursed sun. Lanetlenmiş güneşi karart You're not the only one, Tek olan sen değilsin To have sunk so far and low. Alçak ve uzak çukura sahip olmak için There is no tomorrow. Yarın yok A tragedy on display, Görüntüde trajedi var A sickness for all to see. Hepimizin görmesi için bir hastalık I will kill this part of myself that i hate and that i see in you. Nefret ettiğim ve seni gördüğüm bu kısmımı öldüreceğim It was always mine, anyway. O her zaman benimdi , neyse. There's something you can't take away. Götüremeyeceğin bir şey var I choose not to feel a thing. bir şeyi hissetmeyi seçmedim Sanctity, a breath away. Kutsallık , soluğumu kes Just a breath away. Sadece soluğumu kes Just a breath away. Sadece soluğumu kes Blacken the cursed sun. Lanetlenmiş güneşi karart You're not the only one, Tek olan sen değilsin To have sunk so far and low. Alçak ve uzak çukura sahip olmak için There is no tomorrow. Yarın yok Blacken the cursed sun. Lanetlenmiş güneşi karart Blacken watching it be done. Karartılmış izleyiş bitti Blacken, become now you know, Karart , şimdi bildiğin gibi ol There is no tomorrow. Yarın yok Is there still hope for us? Bizim için hala umut var mı ? Can we still be saved? Hala kurtarılabilmiş olabilir miyiz? Does your god hold a place for us? Tanrın bizim için bir yer tutuyor mu? Is there time to repent? Pişman olmak için zaman var mı? Will we rise from the dead? Dirilecek miyiz? (Ölümden ayağa kalkacak mıyız?) Can these sins even be forgiven? Bu günahlar affedilebilir mi? Is there still hope for us? Bizim için hala umut var mı? Were we ever even alive? Hatta ve hatta biz yaşarken? Is any of this even real? Bunların birisi bile gerçek mi? You're just a breath away. Sadece soluğumu kesiyorsun You're just a breath away. Sadece soluğumu kesiyorsun Better to die quick, Hızlı ölmek daha iyi Fighting on your feet. Ayaklarının üzerinde dövüş Then to live forever, Sonsuza kadar yaşamak için Begging on your knees. Dizlerinin üzerinde yalvar No. Hayır Can we still be saved? Hala kurtarılabilmiş olabilir miyiz? Hell no! tabiî kide hayır ! Does your god hold a place for us? Tanrın bizim için bir yer tutuyor mu? Hell no! tabiî kide hayır! Is there time to repent? Pişman olmak için zaman var mı? Hell no! tabiî kide hayır! Will we rise from the dead? Dirilecek miyiz? (Ölümden ayağa kalkacak mıyız?) Hell no! Tabiî ki de hayır! Can these sins even be forgiven? Bu günahlar affedilebilir mi? Hell no! tabiî kide hayır! Is there still hope for us? Bizim için hala umut var mı? Hell no! tabiî kide hayır! Were we ever even alive? Hatta ve hatta biz yaşarken? Hell no! tabiî kide hayır! Is any of this even real? Bunların birisi bile gerçek mi? Hell no! tabiî kide hayır! Hell no! tabiî kide hayır! Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com