Linkin Park - Across The Line

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   
ACROSS THE LINE 
[HATTIN KARŞISI]
In this desert
[Bu çölde]
In darkness
[Karanlığın içinde]
Lying with the gun across his chest
[Göğsüne dayanmış bir tabancaya rağmen yalan söylüyor]
Pretending He's heartless
[Kalpsizmiş gibi davranmaya çalışıyor]
As the fire flashes in the sky
[Gökyüzünde parlayan bir alev gibi]
He was fragile and frozen
[O donmuş ve kırılgandı]
When the bullet took away his friend
[o  kurşun arkadaşını alıp uzaklara götürdüğünde]
And now he's somehow more broken
[ve her nasılsa şimdi daha çok kırıldı]

He's pulling his weapon to his side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of his goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]
He's pulling his weapon to his side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of his goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]


Sweating and shaking
[Terliyor ve sallanıyor]
Lying with her hands across her chest
[Elleri göğsündeyken yalan söylüyor]
She wakes with  her cravings
[Özlemiyle uyanıyor]
As the fire flashes in her eye
[Alev gözlerinin içinde parlıyormuş gibi]
She was fragile and frozen
[O(kız) donmuş ve kırılgandı]
When the needle took away her friend
[Zehirli bir iğne arkadaşını alıp götürdüğünde]
And now she's somehow more broken
[Ve her nasılsa şimdi daha çok kırıldı]

She's pulling her weapon to her side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of her goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]
She's pulling her weapon to her side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of her goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]

With every battle he's choosing
[Her savaşla birlikte bir seçim yapıyor]
With every fight he's losing
[her kavgayla  kaybediyor]
His enemy's not far behind
[Düşmanı çok gerisinde değil]
With every promise she's broken
[Verilen her sözle kırıldı]
With every lie she's spoken
[Söylenen her yalanla konuştu]
Her enemy's not far behind
[Düşmanı çok gerisinde değil]

It's your time
[bu senin zamanın]
It's your time
[bu senin zamanın]
It's your time
[bu senin zamanın]
It's - your - TIME!
[bu senin zamanın!]

He's pulling his weapon to his side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of his goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]
He's pulling his weapon to his side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of his goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]


She's pulling her weapon to her side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of her goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]
She's pulling her weapon to her side
[Silahını kendi tarafına doğru çekiyor]
Loading it full of her goodbyes
[Silahı vedalarıyla dolduruyor]
Holding an enemy across the line
[Düşmanı hattın karşısında tutuyor]

With every battle he's choosing
[Her savaşla birlikte bir seçim yapıyor ]
With every fight he's losing
[her kavgayla  kaybediyor]
His enemy's not far behind
[Düşmanı çok gerisinde değil]
With every promise she's broken
[Verilen her sözle kırıldı]
With every lie she's spoken
[Söylenen her yalanla konuştu]
Her enemy's not far behind
[Düşmanı çok gerisinde değil]


Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Across The Line Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: