[Dize 1:] There's a humming in the restless summer air Kıpır kıpır yaz havasında bir uğultu var And we're slipping off the course that we prepared Ve hazırladığımız rotadan kaçıyoruz But in all chaos, there is calculation Ama tüm kaoslarda bir hesap vardır Dropping glasses just to hear them break Sadece kırıldıklarını duymak için bardakları bırakıyoruz You've been drinking like the world was gonna end (it didn't) Dünya sona erecekmiş gibi içiyordun (ermedi) Took a shiner from the fist of your best friend(go figure) En iyi arkadaşının yumruğundan siyah bir göz kazandın (bak şu işe) It's clear that someone's gotta go Birinin gitmek zorunda olduğu kesin We mean it but I promise we're not mean Bunu demek istedik ama yemin ederim ki adi değiliz [Nakarat Öncesi:] And the cry goes out Ve haykırış çıkar They lose their minds for us Onlar bizim için akıllarını yitiriyorlar And how it plays out Ve bu şekilde tükenir Now we're in the ring Şimdi biz ringdeyiz And we're coming for blood Ve kan için geliyoruz [Nakarat:] You could try and take us (oh-oh) Deneyip bizi alabilirsin But we're the gladiators (Oh! Oh!) Ama biz gladyatörleriz Everyone a rager (oh-oh) Herkes öfkeli But secretly they're saviors Ama gizliden gizliye biz kurtarıcılarız Glory and gore go hand in hand İhtişam ve kan el ele That's why we're making headlines (Oh! Oh!) Bu yüzden manşet yapıyorlar You could try and take us (oh-oh) Deneyip bizi alabilirsin But victory's contagious Ama zafer bulaşıcıdır [Dize 2:] Delicate in every way but one (the swordplay) Biri hariç her şekilde kibar (kılıç oyunu) God knows we like archaic kinds of fun (the old way) Tanrı biliyor ya biz modası geçmiş türdeki eğlenceyi seviyoruz(eski tür) Chance is the only game I play with, baby Şans oynadığım tek oyun bebeğim We let our battles choose us Biz savaşlarımızın bizi seçmesine izin veriyoruz [Nakarat Öncesi] [Nakarat] [Köprü:] No-one round here's good at keeping their eyes closed Burada kimse gözlerini yummakta iyi değil The sun's starting to light up when we're walking home Biz eve yürürken güneş ışıldamaya başlar Tired little laughs, gold-lie promises, we'll always win at this Yorgun küçük gülüşler, altın niteliğinde yalan yeminler, biz bunda her zaman galip geleceğiz I don't ever think about death Ben hiçbir zaman ölümü düşünmüyorum It's alright if you do, it's fine Sen düşünüyorsan da, sorun değil We gladiate but I guess we're really fighting ourselves Biz gladyatörleriz fakat sanırım aslında kendimizle savaşıyoruz Roughing up our minds so we're ready when the kill time comes Zihnimizi dağıtıyoruz böylece öldürme zamanı geldiğinde hazır olacağız Wide awake in bed, words in my brain, Yatakta ayığım, kelimeler kafamda "Secretly you love this do you even wanna go free?" "Gizliden gizliye bunu seviyorsun, özgür olmak istiyor musun ki?" Let me in the ring, I'll show you what that big word means Ringde bana izin ver, sana şu büyük sözcük ne demekmiş göstereyim [Nakarat] Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com