LIVING DEAD - YAŞAYAN ÖLÜ Everyday I feel the same -Her gün aynı şekilde hissediyorum Stuck, and I can never change -Takılı kalmış, ve asla değişemiyorum Sucked into a black balloon -Siyah bir balon beni cezbetmiş Spat into an empty room -Boş bir odada içine tükürdüm But was it really worth it? -Ama gerçekten buna değdi mi? Did I really deserve it? -Bunu gerçekten hak ettim mi? It happens when you're hurtin-Kırıldığında bu olur It cut me out the surface -Yüzeyden beni kesti Of my heart -Kalbimi Of my heart-heart-heart -Kalbimi, kalbimi, kalbimi I'm living dead, dead, dead, dead -Ben yaşayan ölüyüm, ölü, ölü, ölü Only alive-live-live-live -Sadece hayattayım When I pretend-tend-tend-tend -Rol yaptığımda That I have died, died, died, died, died, died -Öldüğüm I haven't lived life -Hayatı yaşamadım I haven't lived love -Aşkı yaşamadım Just bird's eye view from the sky above -Sadece yukarıdaki gökten bir kuş bakışı I'm dead, dead, dead, dead -Ben ölüyüm, ölü, ölü, ölü I'm living dead, dead, dead, dead -Ben yaşayan ölüyüm, ölü, ölü, ölü Dead -Ölü Got bubble wrap around my heart -Kalbimde sarılı bir baloncuk var Waiting for my life to start -Hayatımın başlamasını bekliyorum But everyday it never comes -Ama her gün, o asla gelmiyor Permanently at square one -Kalıcı olarak yeniden başlayacağım When it's late at night-ight -Gece geç olduğunda I'm so dissatisfied-ied -Çok memnuniyetsiz oluyorum In the wait for a empty life-ife -Boş bir hayat için beklemedeyim We hassle in the moonlight -Ay ışığında tartışma çıkarıyoruz In the light -Işıkta In the light-light-light -Işıkta-ışık-ışık I'm living dead, dead, dead, dead -Ben yaşayan ölüyüm, ölü, ölü, ölü Only alive-live-live-live -Sadece hayattayım When I pretend-tend-tend-tend -Rol yaptığımda That I have died, died, died, died, died, died -Öldüğüm I haven't lived life -Hayatı yaşamadım I haven't lived love -Aşkı yaşamadım Just bird's eye view from the sky above -Sadece yukarıdaki gökten bir kuş bakışı I'm dead, dead, dead, dead -Ben ölüyüm, ölü, ölü, ölü I'm living dead, dead, dead, dead -Ben yaşayan ölüyüm, ölü, ölü, ölü Dead -Ölü I lay back in a glittery mist, and I -Işıltılı buğuda uzanıp rahatlıyorum, ve ben I think of all the men, I, I could have kissed -Öpmüş olabileceğim tüm adamları düşünüyorum I haven't lived my life, I -Hayatımı yaşamadım, ben Haven't lived love, it's just -Aşkı yaşamadım, bu sadece My thoughts of you from, from up above -Yukarıdaki gökten senin için düşüncelerim I'm living dead, dead, dead, dead -Ben yaşayan ölüyüm, ölü, ölü, ölü Only alive-live-live-live -Sadece hayattayım When I pretend-tend-tend-tend -Rol yaptığımda That I have died, died, died, died, died, died -Öldüğüm I haven't lived life -Hayatı yaşamadım I haven't lived love -Aşkı yaşamadım Just bird's eye view from the sky above -Sadece yukarıdaki gökten bir kuş bakışı I'm dead, dead, dead, dead -Ben ölüyüm, ölü, ölü, ölü I'm living dead, dead, dead, dead -Ben yaşayan ölüyüm, ölü, ölü, ölü Dead -Ölü Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com