Son başlangıçlar dalgıçlarımdır Olmadık yerde şifreli sentomlar yaratır Çok ağırdan girdim söze Bakmayın hiç benim şu mayhoş halime Cümbürle cemaat birden birleşti Avuç avuç toplandım peteğimden Düş kâhiniydim sırat köprüsünde Haklarımı muallaktakilere verdim Muhallebi medeni suyu kaçmış Palyaço balıkları çoktan okyanusu aşmış Dert yorganını en çok ben örtündüm Gözyaşı okulunun ilk ordinaryus'uydum Kakalardaki sarp geçitler oldum Engelleri hiç geçemedim Kuramcıydım ben soyunup bekledim Soyutu çiçeklerimde dölledim Dokuz doğurdum tek bir mu için Geçen yüzü rat'ını ekledim Gerçek dışıyım hayâl içiyim Topal dünyanın düş elçisiyim Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Çile çile kurban edilmiş yıllarımı Açık bıraktım çeşmelerimi Büyük kanyonlar aşıp aradım bâkire gelini Gelincikler nârin gelin gibidir Benim evciliklerim hep gizemlidir Yolun başı olmuş tecvit Yolun sonundaki tercih Görünüyor mahşerdeki makbêr Kılıcım yok hamlet oldum Aşk uğruna zehir tattım Öleceğim derbeder Çıkarttım malvarlığımı elimden Günahlar akıyor beşerin zâlim belinden Kudretin postunu kuyuçtan getirdim Merkezim şaştı buharlaşıp eridim Afaroz oldum biyotin yedim Ölümlerden ölüm beğendim Hayâlle gerçek mercekle yaşam Götürüyor beni geriye Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Bade bade kana dönmüş nehirlerimi Darmadağınık olmuş yüzüm Kandiller aydınlatmıyor gölgemi Yol geçen hanına dönmüş yüzüm Ellerim tutamıyor geçmişi Uzan üstüme otlar gibi Yeniden yol ver bana Uyaklımıyım uzaktamıyım Topyekün yürüyelim aşka Göğün rengine kalbimi verdim Rengim rızârım beni mavi eyledi Nükteki bir aşığa döndüm Lütufkâr olup ağlayanları güldürdüm Başkalaştı gül kemâle erdim Bugün doğanlar hep gülün Karmaşıklı hayat denklemler gibi Yollarıma ıhlamurlar dökün Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Pare pare yare olmuş kalemimi Acıya tulum giydirdim Uyuttum onu atlıkarıncaya bindirdim Dünyanın kardeş dört genine Sular fışkırttım bereketli topraklar ürettim Önüm arkam sağım solum Güney kuzey batım doğum Kan akıtmaz benim yolum Binbir çeşit meyve oldum Doğru yolu böyle buldum Can çıkarmaz benim kolum Şapkamdan tavşan çıkartamam Mantığım durur olanları algılayamam İnlete cinlikle işim olmadı Zehirle ok birleşip kalbime hiç batmadı Kızgın çölde aç ve susuz Yılan gibi sürünürken Hayat veren nimet buldum Dua ettim rahmet için Haktan aldım aşka verdim Âşık oldum derviş gibi Bilge ruhtan gece gündüz İlerledim dönüşerek Meyveme sevgiyi ekledim Secdeye vardım imân için Yokluktaydım varlık oldum Dönüp durdum dünya gibi Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Liğme liğme lokma olmuş bedenimi Sırçalı köşke fırça oldum Ayarım arttı kendimi tünelde buldum Yağız atlara binektim ben Gözü kapalı dört nala ahirete giden Karanlıkta ışık idim Kör dünyayı aydınlatan Işıktaki denge gibi Gönül işi ustalıktır Sözcüklerim hastalıktır Ölüleri diriltirim ben Çok yakınımdır uzağa Düşer gibi yaparım içine çeken tuzağa Günah kuşunun kardeşiyim Her savaşta hep onu ben yendim Bütün kuşlara ödül dağıttım Onlara yeni kanatlar verdim Melekler geldi düzen değişti Bayrakları üzerime giydim Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Yâne yâne ateş olmuş cennetimi Mistik hikayelerim var anlatacak Geçmişin derinliklerinde dolaştıracak Nedeni nedir bilemedim Yerden aldığım aşklarımı hep birleştirdim Kalbimi yıktım ruhumu deldim Anahtar olup yüce kapıdan geçtim Cenk işi vardı vuslatım sarktı Vicdan sahnem gizli saraydı Bedenimi defnedin kötülüğe Karanlık biter beşer olan iyileşir diye Ölüm zamanım mavi hududa saklı Yırttım attım yalancı idam fermanımı Vibratör oldum toprağı titrettim Uygarlığımdan yağmur indirdim Yaşam diyetim çoktan ödendi Gafil avladım kara yezidi Hiçliğin inine içimi soktum Tek olanda hayat buldum Yokluk evimde bacam hep tüter Tüten duman şekiller çizer Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Kâne kâne çare olmuş mabedimi Bilanço defterimde kayıplar var Kötü pipileriydi şettim altıncı perdemde Kilidi kaldırdım kukulardan Kadınların önüne iffetli hayatlar serdim Devanın karşıtı eza Allem edip kallem ettiler Verdiler bana ceza Göklerden alırım gücü Yoktur bunda hiçbir büyü Dünyayı aldı derin bir üzgü İmparatorun köpeği geldi Elimi yaladı sonra döndü kıçını ve gitti Anladımki ben bir oyuncaktım Beşerlere çeşit çeşit roller satardım Haram gibi hayatlardan Bayatlamış kokulardan Tohumlar yetiştirdin sen Tapınmanın dili birdir Sonsuz evren kalplerdedir Tekrar olup yudumlandım ben Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Hâre hâre çatal olmuş heykelimi Lirik aşkın trajedileri Oynanan oyun anlatır seyircileri Armonik notaların don kişotuyum Şatolara şakıyan şarkılar uçururum Ayrışır diller düzelir evcin inler Hoş seda kalır gönüllerde Açar rahmini lohusa kadın Aldığım bebek ağlar dünyaya Ölçülerim uydu başımdaki aya Güneş battı uyudum karanlığa Memelerin yumuşak saçağında Ağzıma değer süt veren mağara Kapattım salondaki gözalıcı ışıkları 25 perdeye geceyi geçirdim Boşluk olup başa döndüm Kendi yangınımda söndüm Harmanladım köşe bucağı Yemişteki emiliştim Emildikçe ruha iliştim Gökten gelip sahneye indim Bu yer bana aitmidir Yerim nerde belli değil Kendim yazdım mezar taşımı Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Lale lale nedim olmuş şiirlerimi Perde düştü gölgelerime Kandiller girdi yeniden devreye Düşümün başına üşüştüler Tünelin ucunda beklediler nimetimi Galaktik mecra mazlum macera Işık dolu mavi oldun sen Gökten gelenler yerden çıkanlar Meclis ara kahramandım ben Aşkın hüznüne meydan okudum Yeni yol açtım ormanların gezegeninde Meyilliydim hep kasırgalara Pazarlık yaptım yok olan krallıklarla İcad edilmemiş rengin kalbiydim Kendi içinde ebediyete dönen Üstümde biten otlar içinden Işıyan çiçekler açtı Aynamdaki sen bana aittin Ruhuma giymiş pelerinimdin Ahirettemiyim dünyadamıyım Kanat açmayı çok özledim Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Tane tane hala içimde suretlerimi Kuşatıldı dört bir yanım Ellerinde başaklar beni ziyarete geldiler Başaklar döküldü mezarıma Toprak yarıldı altın oldu bütün gezegen Bebek uyandı uçuştu dallar Gökkubbede ebedi bir aşk var Açıldı bağım döndü fermanım Yerkürede topluluk ruhu var Hava denize dönmüş Deniz hava olup karayı bölüştürmüş Zaman kaybolup gitmiş Gece ve gündüz çoktan helâlleşmiş Ezân okunmuş çan çalınmış Soyut olan somuta geçmiş Cennet uyanışmış cehennem uyuyuş Beşerler ahiretimiz gelmiş Azâd ettim sürgündeki kargaları Sözden geçtim gözlerine âmâdeyim Aşk dağında zülcelâli ben bekledim Okundum yağmur gibi düşürdüm dilimden Nakış nakış kanatlanmış meleklerimi Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com