They were hiding behind hay bales, Saman balyaları arkasında saklanıyorlardı They were planting in the full moon Dolunayda ekiyorlardı They had given all they had Elindekileri vermişlerdi for something new Yeni bir şey için But the light of day was on them, Ama gün ışığı üzerlerindeydi They could see the thrashers coming Harmancıların geldiğini görebiliyorlardı And the water shone like diamonds in the dew. Su çiğdeki elmaslar gibi parlıyordu And I was just getting up, hit the road before it's light Hava aydınlanmadan kalkıp yola koyuluyordum Trying to catch an hour on the sun Güneşte bir saat yakalamaya çalışıyordum When I saw those thrashers rolling by, Harmancıların yuvarlanarak gelmelerini görünce Looking more than two lanes wide İki patikadan daha fazla genişlikte görünüyorlardı I was feelinlike my day had just begun. Günümün yeni başladığını hissediyor gibiydim Where the eagle glides ascending Kartal havada süzülürken yükselmesi There's an ancient river bending Akan antik bir nehir var Down the timeless gorge of changes Zamansız değişimlerin boğazında Where sleeplessness awaits Uykusuzluğun beklediği yerde I searched out my companions, Arkadaşkarımı aradım Who were lost in crystal canyons Krital kanyonlarda kayıp olan When the aimless blade of science Amaçsız bilimin yaprağı Slashed the pearly gates. İncili kapıları vurdu It was then I knew I'd had enough, Yettiğini bildiğim zamandı Burned my credit card for fuel Benzin için kredi kartımı yaktım Headed out to where the pavement turns to sand Kaldırım kuma dönüştüğü yere gittim With a one-way ticket to the land of truth Tek yön biletle gerçek adasına And my suitcase in my hand Elimde bavulumla How I lost my friends Dostlarımı nasıl kaybettim I still don't understand. Hala anlamıyorum They had the best selection, En iyi seçimleri vardı They were poisoned with protection Korumayla zehirlenmişlerdi There was nothing that they needed, İhtiyaçları olan şey yoktu Nothing left to find Bulacak bir şey yoktu They were lost in rock formations Rock formasyonunda kaybolmuşlardı Or became park bench mutations Ya da parkta bank mutasyonları On the sidewalks and in the stations Kaldırımlarda, ve istasyonlarda They were waiting, waiting. Bekliyorlardı So I got bored and left them there, Sıkıldım ve onları orda bıraktım They were just deadweight to me Benim için ölülerdi Better down the road without that load Yük olmadan yola koyulmalı Brings back the time Bana zamanı getiriyor when I was eight or nine 8 ya da 9 yaşımdaki I was watchin' my mama's T.V., Annemin tvsini izliyordum It was that great Harikaydı Grand Canyon rescue episode. Büyük Kanyon kurtarması bölümü Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com