You're like a junk email in my inbox Gelen kutumdaki bir ıvır zıvır gibisin Keep coming back, you keep coming back Geri gidiyor, geri gidiyorsun You're like a constant ringing in my ears Kulağımda sabit çalıyor gibisin You keep calling back, why are you calling back Geri arıyorsun, neden geri arıyorsun You're like a train that's running out of steam Buharı tükenen bir tren gibisin You're losing track, should've stopped way back İzi kaybediyorsun, Gitmeyi durdurmalısın You're with a new girl now, she's only 16 Şimdi yeni bir kızlasın, O sadece 16 yaşında Hanging off a string, I heard her heart smash Bir ipe asılıyor, onun kalbinin parçalanışını duydum So tell your girlfriend you used to be my boyfriend Öyleyse söyle kız arkadaşına sen benim erkek arkadaşımdın Used to be my boyfriend, how would she like that Benim erkek arkadaşımdın, O nasıl böyle olabilir? She doesn't know about all the things you've done then O daha sonra yaptıkların hakkındaki herşeyi bilmiyor All the things you've said just to try and get me back Bütün söylediğin şeyler sadece beni geri getirmeyi deniyor But you had your chance Ama şansın vardı Peroxide on your heart Peroksit* kalbinde It's burning, it's falling apart Yakıyor, yıkılıyor Peroxide on my heart Peroksit kalbimde It's turning light from the dye Boyadan ışığa dönüyor Peroxide in your eyes Peroksit gözlerinde It's burning, burning your heart Yakıyor, yakıyor kalbini Peroxide, you ask why Peroksit, neden diye soruyorsun You ask why it all fell apart Neden hepsi yıkılıdı diye soruyorsun (It'll all fell apart) (Hepsi yıkılacak) She's one beautiful rose in a thorn field O diken içindeki güzel bir gül She doesn't know that you're among those Senin bu olanların içinde olduğunu bilmiyor She can only give so much until you take O sadece aldığın kadar verebilir Take yourself back and leave the pain Geri getir kendini ve izin ver acıya So tell your girlfriend you used to be my boyfriend Öyleyse söyle kız arkadaşına sen benim erkek arkadaşımdın Used to be my boyfriend, how would she like that Erkek arkadaşımdın, o nasıl böyle olabilir She doesn't know about all the things you've done then O daha sonra yaptıkların hakkındaki herşeyi bilmiyor All the things you've said just to try and get me back Bütün söylediğin şeyler sadece beni geri getirmeyi deniyor But you had your chance Ama şansın vardı Peroxide on your heart Peroksit kalbinde It's burning, it's falling apart Yakıyor, yıkıyor Peroxide on my heart Peroksit kalbimde It's turning light from the dye Boyadan ışığa dönüyor Peroxide in your eyes Peroksit gözlerinde It's burning, burning your heart Yakıyor, yakıyor kalbini Peroxide, you ask why Peroksit, neden diye soruyorsun You ask why it all fell apart Neden hepsi yıkıldı diye soruyorsun (It'll all fell apart) (Hepsi yıkılacak) Let it burn 'cos it's your turn Yanmasına izin ver çünkü senin sıran To feel something now şimdi birşeyleri hissetmek için Let it burn, let it burn Yanmasına izin ver, yanmasına izin ver 'Cos it's your turn to feel something now Çünkü şimdi senin sıran bir şeyleri hissetmek için Peroxide on your heart Peroksit kalbinde It's burning, it's falling apart Yanıyor, yıkılıyor Peroxide on my heart Peroksit kalbimde It's turning light from the dye Boyadan ışığa dönüyor Peroxide in your eyes Peroksit gözlerinde It's burning, burning your heart Yakıyor, yakıyor kalbini Peroxide, you ask why Peroksit, neden diye soruyorsun You ask why it all fell apart Neden herşey yıkıldı diye soruyorsun (It'll all fell apart) (Hepsi yıkılacak) *Peroksit: Bileşiminde normal oksitlerden daha çok oksijen bulunan oksitlerin genel adı. Kısacası saç açmaya yarayan aşırı oksijen içeren madde Please enable JavaScript to view the Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com