Oh let the sun beat down upon my face, stars to fill my dream I am a traveler of both time and space, to be where I have been To sit with elders of the gentle race, this world has seldom seen They talk of days for which they sit and wait and all will be revealed Talk and song from tongues of lilting grace, whose sounds caress my ear But not a word I heard could I relate, the story was quite clear Oh, oh. Oh, I been flying... mama, there aint no denyin Ive been flying, aint no denyin, no denyin All I see turns to brown, as the sun burns the ground And my eyes fill with sand, as I scan this wasted land Trying to find, trying to find where Ive been. Oh, pilot of the storm who leaves no trace, like thoughts inside a dream Heed the path that led me to that place, yellow desert stream My shangri-la beneath the summer moon, I will return again Sure as the dust that floats high and true, when movin through kashmir. Oh, father of the four winds, fill my sails, across the sea of years With no provision but an open face, along the straits of fear Ohh. When Im on, when Im on my way, yeah When I see, when I see the way, you stay-yeah Ooh, yeah-yeah, ooh, yeah-yeah, when Im down... Ooh, yeah-yeah, ooh, yeah-yeah, well Im down, so down Ooh, my baby, oooh, my baby, let me take you there Let me take you there. let me take you there Ah, bırak güneş vursun yüzüme Ve yıldızlar süslesin düşlerimi Zaman ve uzay yolcusuyum ben Geldiği yere dönmeye çalışan Soylu ırkın büyükleriyle oturmak için Bu dünyanın pek ender gördüğü Oturup bekledikleri günlerden konuşurlar Gün gibi açık olacak her şey Konuşurlar şarkılarda oynak, zarif dilleriyle Sesler okşar kulaklarımı Duyduğum tek bir sözü bile yoramadım hiçbir şeye Ne de açıktı oysa hikaye Ah, güzelim, görmüyordu gözlerim Ah, evet, anne, inkar edemem Ah, evet, kör olmuştum Anne, anne, inkar edemem,edemem Kararıyor baktığım her şey Kavururken yeri göğü güneş, Ve kumla doluyor gözlerim Bu ipince yoldayken gözlerim Nasıl bulurum, nasıl bulurum geldiğim yeri Ah, iz bırakmadan geçen fırtınanın kaptanı Tıpkı düştekiler gibi Beni oraya götüren yolu terk et Akar gider sarı kum çölleri Yazın ay ışığının altındaki Shangri-la gibi tıpkı Döneceğim yine Kum fırtınası yakaladığında seni Yola çıkıp arayacağım Kashmir'i Ah, dört rüzgarın babası şişir yelkenlerimi Aş yılların denizlerini Hazırlıksız ama açık bir alınla Geçerek korku geçitlerini Ah, dilediğimde, çıktığımda yoluma Ayaklarım çeler aklımı kal diye Ah, evet ne yazık ki aşağılardayım ben Ah,evet ne yazık ki aşağılardayım ben,öyle aşağılardayım ki Ah,güzelim Götüreyim seni oraya Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com