When you were younger sen gençken Blue eyed boy wonder mavi gözlü oğlan merak ederdi Never used to ponder On what life may hide saklaya bileceğin hayatında hiç iyice düşünmedin Now that you're older şimdi yaşlanmışsın The nights are so much colder geceler daha soğuk şimdi Never even told her How you feel inside ona bile hiç anlatamadın nasıl hissettiğini You were so proud With your head up in the white clouds başın göklere erişmişken çok gurur duyuyordun She'd call you so loud seni bağıra çağıra arıyordu o But you'd never know ama sen hiç bilemedin Now that you're wiser şimdi akıllısın sen You'd never compromise her onunla anlaşamadın hiç Ever day you'd realise her her gün aklında o şimdi But this bird has flown ama kuş uçutu gitti And you've blown out all your candles one by one ve şimdi tüm mumlarını üflüyorsun bir bir And you curse yourself for things you've never done ve lanetliyorsun kendini hiç yapmadığın şeyler yüzünden She would wait for you o bekledi senin için Idolise, adore you delice tapındı sana Love and reassure you sevdi seni ve moral verdi sana You couldn't let it be kendi haline bırakamadın onu You let it linger oyalanmasına izin veriyorsun Slip on through your fingers parmaklarının arasında kayıyor So that September öyle ki bu eylülde She moved across the sea denizin diğer tarafına taşındı How your face dropped yüzün nasıl büyüdü? And how your heart stopped ve kalbin nasıl durdu? Sitting at the bus stop When they told you that she'd gone sana onun gittiğini söylediklerinde otobüs durağında oturuyordun So you run to the harbour demir atılan yere koşuyorsun bu yüzden Need to tell her that you love her onu sevdiğini ona söylemeye ihtiyaç duyuyorsun As the boat disappears You never felt so alone bot gözden kaybolurken hiç yalnız hissetmiyorsun And you've blown out all your candles one by one ve şimdi tüm mumlarını üflüyorsun bir bir And you curse yourself for things you've never done ve lanetliyorsun kendini hiç yapmadığın şeyler yüzünden Where were you when her hour of need had come? onun ihtiyaç zamanı geldiğinde nerdeydin? Now you curse yourself for things you never done şimdi lanetliyorsun kendini hiç yapmadığın şeyler yüzünden Now your grandson blonde haired blue eyed handsome ve şimdi sarı saçlı mavi gözlü torunun yakışıklı Calls you up from London and sits and asks you why londra'dan seni çağırıyor seni ve oturuyor ve nedenini soruyor So your answer don't be scared of failure öyleki sen cevap veriyorsun hatalarından korkma diye For the only failure is never to try tek hata hiç denememiş olmaktır Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com