Nasıl bir boşluğa itildim, hala düşüyorum Ben ayrılık kazanının içinde acıyla pişiyorum Onu çığlık çığlığa severken hiç düşünmedim Acaba bu kalbi sağır kadın beni işitiyor mu? Yok içimden atamıyorum bu mikrobu Sen öptüğüm ilk ten, içime çektiğim ilk koku Ve ikinci kez hedef oldum sana, vuruldum Oysa daha çıkaramamışken yüreğimden ilk oku Sen; bitmesin diye dualar ederek okuduğum bir roman Ki her harfine aşık olduğum imkansız bir olman Bir başkasıyla.. İçinde hala biraz ben kaldı mı? Bu denli sevmem birdaha, ayaklarımı denk aldım Bu bir aşığın enkazı ve yaram henüz taze Bütün hayalleri başına yıkılır bir insanın bazen Bunu hazdemem çünkü ayrılık büyük bir lokma Aşk kimi zaman zehrolur sana, kimi zaman lokman Kaç sen de uykum, benden kaç Kim kaldı ki bu beden de? Zerre zerre sevgim gitti Harab oldu, sesim çıkmadı Gel, hala bıraktığın yerdeyim Ben devası olmayan bir dertteyim Vur, ölüm ayrılık kadar sert değil Daha ne kadar dayanabilir ki bu duvar yumruklarıma? Her şeyi söylemedim, yuttuklarım var Ve şimdi ben yalnızca bir tanesiyim unuttuklarından Her hatanı görmedim, yumduklarım var Gözlerin umduklarımdan da çabuk ele geçirdi aklımı Ki sen bu gönül bağımdaki en nadide salkımım Ve her sabah doğan bir güneşşin kalbimin şarkında Bir farkın var; çünkü yer ediniyorsun her şarkımda Tüm bunların ardından bir rüzgar esti ve düştün sen Bir hendek gibi gördün beni ve atladın üstümden Oysa sen bu ağacın en çok güvendiği yaprağıydın Ya benimle sararmalı ya bir yaz daha kalmalıydın Avuçlarıma dolmalıydı sıcacık gülüşün Ve ben her sabah onlarla yıkamalıydım yüzümü Eğer unutursan yüzümü geceler sana hatırlatır Seni içimde öldürsem bile yaşatır satırlarım Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com