If ever I would leave you, it wouldn't be in summer Seeing you in summer, I never would go Your hair streaked with sunlight, your lips red as flame Your face with a luster that puts gold to shame But if I'd ever leave you, it couldn't be in autumn How I'd leave in autumn, I never will know I've seen how you sparkle when fall nips the air I know you in autumn and I must be there And could I leave you running merrily through the snow Or on a wintry evening when you catch the fire's glow? If ever I would leave you, how could it be in springtime? Knowing how in spring I'm bewitched by you so Oh, no, not in springtime, summer, winter, or fall No, never could I leave you at all Eğer seni terk etsem bile, Bu yaz vaktinde olmazdı Seni yaz vaktinde görüyorum, Asla gitmezdim Saçın güneş ışığı ile kesiliyor Dudakların ateş gibi kırmızı Yüzün parlaklıkla Utançlığına altın koyuyor Ama eğer seni terk etsem bile Bu sonbahar da olamazdı Nasıl sonbahar da terkedebilirim, Asla bilmeyeceğim Nasıl parıldadığını gördüm Yudumlar havadan düşerken Seni sonbahar da biliyorum Ve orda olmalıyım Ve seni bırakabilirim Neşeyle karın içinde koşuyorum Ya da buz gibi akşamda Ateşin parıltısını ne zaman yakalayacaksın? Eğer seni terketsem bile Bu ilkbahar da nasıl olabilir? Baharın nasıl olduğunu biliyorum Senin tarafından büyülendim bu yüzden Oh, hayır, ilkbahar da olmaz Yaz, kış, ya da sonbahar Hayır, seni asla hiçbirinde terk edemem Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com