J'ai compris que les années ca passe vite c'est inquiétant Anladım ki yıllar çabuk geçiyor,bu endişe verici Je me rends compte que Kelissa aura 7 ans le 20 septembre 20 Eylül'de Kelissa'nın 7 yaşında olacağını farkediyorum Chaque jour des hommes s'auto-détruisent à la hache Hergün,insanlar baltalarla birbirlerini mahvediyorlar Et pour s'enfuir les plus fort traversent les mers à la nage Ve kaçmak için,en güçlü olanlar denizleri yüzerek geçiyorlar J'ai vu l'écart entre la belle et la bête Güzel kadın ile aptal kadın arasındaki mesafeyi gördüm Ici la guerre à la patate mais à la benne est la pelle Burada yiyecek bulma mücadelesi var ama çalışan yok(*) Dans la rue, tu sais les délits profitent aux hommes Biliyorsun,sokakta suçlar insanlara kazanç sağlıyor Dans 10 ans, le Kilo de came sera au prix du kilo de pomme 10 yıl sonra kokainin kilosu bir kilo elma fiyatına olacak J'ai compris tard que les regrets me pénalisent Pişmanlıkların beni cezalandırdığını geç anladım Et ca fait mal quand je réalise que si peu de rêves se réalisent. Pek az rüyanın gerçekleştiğini anladığım zaman bana acı veriyor Que j'avance pas, que leur justice ralentit Ben ilerlemiyorum ,onların adaleti yavaşlıyor Que la France n'est pas si belle, Fransa bu kadar güzel değil Ma prof d'histoire a menti Tarih öğretmenim yalan söyledi Que dans la vie faire la paix n'est pas rentable Hayatta barışı sağlamak kârlı değil J'ai compris que faire la paix c'est la cauchemard du marchant d'armes Anladım ki barışı sağlamak silah tüccarının kâbusudur Je réalise la nuit des courses poursuites dans la ville Geceleyin şehirde kovalama yarışları yapıyorum Mais n'ayez crainte puisque la mort n'est que la suite de la vie. Ama korkmayınız çünkü ölüm sadece hayatın devamıdır NAKARAT: And I'll take everything, Ve herşeyi alacağım Je prendrais tout ce qui à prendre, les joies et les larmes, Alınacak herşeyi alacaktım,mutlulukları ve gözyaşlarını… (Mmm, mmm, mmm) In this life, Bu hayatta dans cette vie, Bu hayatta I'll join everyone when I die Öldüğüm zaman herkese kavuşacağım Ooh, these feet carry me far Ooh,bu ayaklar beni uzağa taşır Oh, my body,oh so tired Oh,vücudum,oh öyle yorgun Mouth is dry Ağzım kuru Hardly speak Güçlükle konuşuyorum Holy spirit rise in me Kutsal ruh bende doğuyor Here I swear Burada yemin ederim Forever is just a minute to me Ebediyet bana sadece bir dakikadır NAKARAT: And I'll take everything, Ve herşeyi alacağım Je prendrais tout ce qui à prendre, les joies et les larmes, Alınacak herşeyi alacaktım,sevinçleri ve gözyaşlarını… (Mmm, mmm, mmm) In this life, Bu hayatta Dans cette vie, Bu hayatta I'll join everyone when I die Öldüğüm zaman herkese kavuşacağım J'ai compris ce qui allait pas Yolunda gitmeyen şeyi, d'ou venait le mal dans nos ZUP Kötülüğün bölgelerimize nereden geldiğini anladım Que les voitures qui prenaient feu ne rentraient pas dans vos urnes Ateşe verilen arabaların oy sandıklarında sizin için önemi yok(**) Que tous les jours des amis meurent au cachot Her gün arkadaşlar kodeste can veriyorlar Comment certains sont prêts à tout pour obtenir un plat chaud Bazıları sıcak bir yemek elde etmek için her şeye nasıl da hazırdırlar J'ai compris que l'être Humain ne fait rien d'autres que saigner Anladım ki insanoğlu kan akıtmaktan başka bir şey yapmıyor Que dans la vie se faire du mal est plus facile que s'aimer Bu hayatta birbirine fenalık yapmak birbirini sevmekten daha kolay Que les voisins c'est pas "Les filles d'à coté" Komşular,'komşunun kızları' değil (***) Que dans le pays des droits de l'homme des familles vivent à l'hotel İnsan hakları ülkesinde otellerde yaşayan aileler var Comprenez le poids des mots, des fois la vie fout le cafard Kelimelerin gücünü anlayın,bazen hayat can sıkar Les voleurs se font coincer mais les violeurs ont le BAFA Hırsızlar yakalanır ama tecavüzcüler yaz kamplarında çocukları gözetir Que dans la vie j'ai toujours senti ce gène Hayatta bu yükü &sorumluluğu hep hissettim A quel point j'ai grave du mal a dire je t'aime à ceux que j'aime Sevdiklerime 'seni seviyorum' demekte ne kadar ciddi zorluk çekiyorum Refrain: And I'll take everything, Ve herşeyi alacağım Je prendrais tout ce qui à prendre, Alacak herşeyi alacaktım les joies et les larmes, Sevinçleri ve gözyaşlarını (Mmm, mmm, mmm) In this life, Bu hayatta dans cette vie, Bu hayatta I'll join everyone Herkese kavuşacağım When I die Öldüğüm zaman 'Cause all men die Çünkü bütün insanlar ölür *Dipnot 1: Bu cümlede,Türkçe'de tam karşılığı olmayan bir Deyim kullanıldığı için deyimin kelime kelime karşılığı değil, Açıklamasını yazdım Bire bir çevirisi:'burada yiyecek savaşı var ama kürek çöp tenekesinde' şeklindedir **Dipnot 2 :Ateşe verilen arabalar ifadesi,Fransa'da 2005 yılında,göçmenlerin isyan edip sokaklardaki Arabaları ateşe vermiş olmasını kastediyor ***Dipnot 3: Les filles d'à coté(komşunun kızları) 90'lı Yıllarda Fransa'da popüler olan bir komedi dizisidir. Komşular tehlikeli olabilir demek istiyor Çeviren:Ahmet KADI Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com