The 411 - Teardrops

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   

Too many times you've crossed the line

-Birçok kez çizgiyi aştın

Don't you come crawling back to me

-Emekleyerek bana geri dönme

Say we can be friends, it's not the end

-Arkadaş olabileceğimizi, bunun son olmadığını söyleme

Trying to fix it with sorry

-Bir özürle telafi etmeyi deniyorsun

You cheated, you lied, you made me cry

-Aldattın, yalan söyledin, ağlattın beni

Left me alone with no affection

-Şevkatsizce terk ettin beni

Now look at you, broke, I hope you choke

-Şimdi sana da bak, meteliksiz, umarım boğulup ölürsün

On all your tears and all your tension

-Gözyaşlarının ve gerginliğinin içinde

He'll take your heart

-Kalbini alacak

(He'll take your heart, he'll take your heart)

-(Kalbini alacak, kalbini alacak)

Destroy each and every part

-Her ama her parçayı yok edecek

(Each and every part)

(Her ama her parçayı)

Leave you cold layin' in the dark

-Terk edecek seni karanlıkta soğuk döşemede

'Cause he' dangerous

-Çünkü o tehlikeli

That man he's dangerous

-O adam tehlikeli

Teardrops come again

-Gözyaşları geliyor yine

I can almost feel your pain

-Acını nerdeyse hissedebiliyorum

I never ever thought the day would come

-Bu günü görebileceğimi düşünmezdim asla

When I would be the lucky one

-Şanslı biri olmalıyım

To see you hurt, to see you cry

-İncindiğini görmek, ağladığını görmek

Gives my soul a natural high

-Ruhuma tabii bir yücelik veriyor

Think about the times you walked on me

-Bana yürüdüğün zamanları düşün

The teardrops came to set me free

-Gözyaşları beni özgür bıraktı

You seem to bring the pain, no more to gain	

-Acının geldiğini, artık daha fazla kazanılamayacağını görüyorsun

I'm out this situation

-Ben bu durumdan çıktım

You were the rock to hold me down

-Sen beni aşağıda tutan kayaydın

You were the cause of my frustration

-Hüsranımın sebebiydin

Now I see you cry, you wipe your eyes

-Şimdi ağladığını, gözlerini kuruladığını görüyorum

You promised me you've changed

-Değiştiğine dair söz vermiştin 

But in the end you're still the same

-Ama sonuçta hala aynısın

How can a player change his game?

-Oyuncu oyununu nasıl değiştirebilir ki?

He'll take your heart












-Kalbini alacak

(He'll take your heart, he'll take your heart)

-(Kalbini alacak, kalbini alacak)

Destroy each and every part

-Her ama her parçayı yok edecek

(Each and every part)

(Her ama her parça)

Leave you cold layin' in the dark

-Seni karanlıkta soğuk döşemede terk edecek

'Cause he' dangerous

-Çünkü o tehlikeli

And then he's dangerous

-Ve demek ki o tehlikeli

Teardrops come again

-Gözyaşları geliyor yine

I can almost feel your pain

-Acını nerdeyse hissedebiliyorum

I never ever thought the day would come

-Bu günü görebileceğimi düşünmezdim asla

When I would be the lucky one

-Şanslı biri olmalıyım

To see you hurt, to see you cry

-İncindiğini görmek, ağladığını görmek

Gives my soul a natural high

-Ruhuma tabii bir yücelik veriyor

Think about the times you walked on me

-Bana yürüdüğün zamanları düşün

The teardrops came to set me free

-Gözyaşları beni özgür bıraktı

He's in your mind, he's a shadow in the night

-Zihninde o, gecede bir gölge o

In his eyes there is no light

-Gözlerinde hiç ışık yok

'Cause he's dangerous

-Çünkü o tehlikeli

That man he's dangerous

-O adam tehlikeli

Teardrops come again

-Gözyaşları geliyor yine

I can almost feel your pain

-Acını nerdeyse hissedebiliyorum

I never ever thought the day would come

-Bu günü görebileceğimi düşünmezdim asla

When I would be the lucky one

-Şanslı biri olmalıyım

To see you hurt, to see you cry

-İncindiğini görmek, ağladığını görmek

Gives my soul a natural high

-Ruhuma tabii bir yücelik veriyor

Think about the times you walked on me

-Bana yürüdüğün zamanları düşün

The teardrops came to set me free

-Gözyaşları beni özgür bıraktı

Teardrops come again

-Gözyaşları geliyor yine

I can almost feel your pain

-Acını nerdeyse hissedebiliyorum

I never ever thought the day would come

-Bu günü görebileceğimi düşünmezdim asla

When I would be the lucky one

-Şanslı biri olmalıyım

To see you hurt, to see you cry

-İncindiğini görmek, ağladığını görmek

Gives my soul a natural high

-Ruhuma tabii bir yücelik veriyor

Think about the times you walked on me

-Bana yürüdüğün zamanları düşün

The teardrops came to set me free

-Gözyaşları beni özgür bıraktı



Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Teardrops Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: