Yeliz - Adalet Kılıcı

 (versiyon 1)
Metin boyutu: ( + Büyült ) ( - Küçült)   

Yıllardır bozbulanık suları yudumladım

Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım





Hasretin alev alev içime bir ân düştü

Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü

Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde

Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü





Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım

Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı

Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım





Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü

Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü

Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe

Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü





Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım

Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış, mâzide

Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım





Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü

Yarılan göğsümüzden umutlar bîcan düştü

Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin

En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü





Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım

O mücellâ çehreni izleseydim ebedî

Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım





Sarardı yeşil yaprak; dal koptu, fidan düştü

Baykuşa çifte yalı; bülbüle zindan düştü

Kâtil sinekler deldi hicâbın perdesini

İstiklâl boşluğunda arılar nâdân düştü.





Bazen kendine âşık deli bir fırtınaydım

Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak

Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım





Sensizlik depremiyle hancı düştü; han düştü

Mazluma sürgün evi; zâlime cihan düştü

Sana meftûn ve hayran, sana râm olanlara

Bir belâ tünelinde ağır imtihan düştü





Suskunluğa dönüştü sokaklarda feryâdım

Tereddüt oymak oymak kemirdi gurûrumu

Bahîra'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım












Haritanın en beyaz noktasına kan düştü

Kırıldı adâletin kılıcı, kalkan düştü

Mahkûmlar yargılıyor, hâkimler mahkûm şimdi

Hakların temeline sanki bir volkan düştü





Devlerin esrarını aynalara sorsaydım

Çözülürdü zihnimde buzlanmış düşünceler

Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım





Sensiz, tutunduğumuz dallardan yılan düştü

İlkin karardı yollar; sonra heyelân düştü

Güvenilen dağlara kar yağdı birer birer

Sensizlik diyârından püsküllü yalan düştü





Madenî arzuların ardında seyre daldım

Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini

Senin için görülen bir düş de ben olsaydım





Şehirler kâbus dolu; köylere duman düştü

Tersine döndü herşey sanki; âsûman düştü

Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayalî

Hazîndir ki, dertleri aşmaya ummân düştü





Saatlerin ardında hep kendimi aradım

Bir melâl zincirine takıldı parmaklarım

Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım





Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü

Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü

Bir kölelik ruhuna mahkûm olunca gönül

Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü





Yağmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım

Güzellik şâhikası gülümserdi yüzüme

Senin visâlinle bir gülmüş de ben olsaydım





Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryân düştü

Toplumun gündemine koyu bir isyân düştü

İniltiler geliyor doğudan ve batıdan

Sensizlikten bozulan dengeye ziyân düştü





Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım

Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar

Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım





Yağmur, sayrılığıma seninle dermâan düştü

Beynimin merkezine ölümsüz fermân düştü

Silindi hayalimden bütün efsûnu ömrün

Bir dönüm noktasında aklıma Rahmân düştü



Bu döküman AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com


İçerik Kısa Linki:


Beğendiniz mi? Adalet Kılıcı Sözleri sayfasını Şimdi paylaşın: