Akor Tab Söz Çeviri Anasayfası
Forum :::   >> 

Tarzlar !!! Kac Tane Tarz Var Veya Bildiginiz Tarzlari Yazin Bilgilenelim
TARZLAR !!! Kac tane tarz var veya bildiginiz tarzlari yazin bilgilenelim.

CLASSIC ROCK POP BLUES JAZZ COUNTRY FOLK FALAN FILAN .BUNLARI BILEN VAR MI ?
VE VARSA TEK TEK ACHIKLIYA BILIR MI ?
BANA EN ONEMLISI COUNTRY MUSIC TARZI ONEMLI .BU AMERIKAN TARZI MI ?
VE DIGER TARZLARDAN FARKI NE ?
VE MUMKUNSE BILEN VARSA TEK TEK TARZLARIN FARKLARINI YAZSIN BANA
kisaca tarzlari tek tek achiklayin ve farklarini belirtin

ben Azerbaycanliyim Turkcemde grammer bozuklugu ola bilir kusura bakmayin.onceden belirteyim ki sonradan kimse bashlamasin bana Turkche grammer dersi vermeye.

19.07.2011 20:02:52, 1530 okunma, 3 cevap, Javid yazdı
3.


vikipedi:
1960'lı yıllarda Orhan Akdeniz, Ahmet Sezgin , Abdullah Yüce ve Hafiz Burhan Sesiyilmaz gibi bazı şarkıcılar Araplardan alınan raks müziğini Türkçe şarkılar için kullandılar ve böylece Türkçe Arabesk müziği ortaya çıktı.

yanlış biliyormuşum k bakmayın. o kadar dinlediğim tarzın nerden geldiğini nasıl merak etmemişim ben ya :S


kodmanyagha | 20 Temmuz 2011 Çarşamba 13:53
2.
Javid, dostum böyle konuları internete yazarsan daha kapsamlı bilgiler edinebilirsin. Şayet tarzların bir çoğu dış ülkelerde geliştiğinden, örneğin Rock'n Roll, Blues, Brit, Hiphop, Grunge vs, eğer aramalarını İngilizce yaparsan daha faydalı ve gerçek bilgilere ulaşırsın. Ben burda sana sayfalar dolusu anlatırım ama ne buna zamanım var ne de gerek. Dediğim gibi google ya da başka bir arama motoruyla ulaşabileceğin çok kaliteli, "Muzik Tarzları, Alt yapıları, Tarihçesi, Etkileşimleri, Sebepleri, Çıkış yerleri ve en büyük temsilcileri vs" herşeyi bulabilirsin.

Kodmanyagha : Arabesk bizim kültürümüz değildir. Arabesk Türkiye 'ye sonradan entegre olmuş, yamanmış, toplumun geneline yedirilmiş, kısır bir karışımdan ibarettir. Kökeninde Arab müziğinin zenginliği olmasına karşın, Türkiye 'ye bir grup tarafından getirilmiş ve gerçek anlamda Arab müziğinin dejenerasyonu sonucu doğmuş sakat bir müzik tarzıdır. Aslına bakarsan ben bir "tarz" olarak bile nitelendirmezdim ama teknik olarak bir tarz statüsü taşır.

Doğu'nun müzik kültürü inanılmaz zengindir bu sadece müzik değil bütün etnik kökeninin fazlasıyla derni oluşundan kaynaklanır. Ama ülkemizde icra edilen şekli en hastalıklı olanıdır.

Bir toplumun, yaşam tarzını, belli aralık ve zamanlarda, belli akımlarla etkileyerek o toplumun yaşam statüsünü ve geleceğine dair hedeflerini, psikolojik ve sosyal yapısını, kültür seviyesini kontrol edebilirsin. Bu akımlar genellikle, Sanat akımlarıdır. Kitlelere saldırganlık eğilimi ya da savaşsal stratejiler kullanmadan etkilemek için Sanat akımları fazlasıyla kullanılır. İngilterede ki müzikal kalitenin bu derece iyi olmasının bir sebebi var. Amerika daki bir zamanların "Rock, Blues" akımın yerini şimdilerde hiphop ve R&B almıştır. Mantık aynıdır. Toplumsal düzeni yeniden ve daha yaşanılır bir hale getirmek için başkaldırmak. Ezilenden ziyade, özgürlük ve farklılıktan, insani olan ve başka insanları etkileyebilecek her türlü tavırdan ileri gelir. Taşkınlıkları göz ardı ederek yorumluyorum..

Türkiye de bu akımın benzerleri topluma, toplumun çoktan sahiplenmiş olduğu bir akımı kullanarak empoze edilmeye çalışılmıştır nitekim başarılı örnekleri vardır ama netice aynıdır. Ezberci ve hazıra alışık, mazlum geçinen ve acılardan zevk alan, hedeflerini daha mütevazi şeylere dayandıran, başkaldırmaya isteği ve gücü elinden alınmış, özgürlüğün anlamını bilemeyen vs bir toplum yaratmak. Bunun bir rastlantı olduğunu düşünüyorsanız fazlasıyla yanılıyorsunuz derim. Bu, belirli bir strateji sonucu körüklenmiş çok etkili bir silahtır aslında.

Avrupa da, Fransada, Amerikada, İngilterede, Brezilya da, toplumların yaptıkları müzikler, özgürlükleri için, başkaldırmak için, doğruyu aramak için, güce ulaşmak ve gerçekten iyi olan şeyi yapmak için şekillenirken, Türkiye de tam tersi, daha az düşünen, daha az istekli olan, daha fazla acı cekmeye yakın, daha çok nefrete yakın, daha çok "sevgisine karşılık bulamayınca aslan kesilen", daha çok kendinide etrafındakileride yakmaya yıkmaya hevesli bir toplum yetiştirmek olarak kendini göstermiştir.

Bunun bir başka getiriside "eğlence anlayışı" nın katlanılamaz çöküşüdür Türkiye'de. En büyük örneklerini müzikhollerde görürsünüz. Görmediyseniz, en azından bir video izleyin derim, ne demek istediğimi anlarsınız. Ankaralılara gidip sorarsanız, gerçek Ankara müziğinin, Türkiyenin genelinin sandığı müzikle uzaktan yakından alakası olmadığını ve Ankara müzik anlayışının bu şekilde çok fazla rencide edildiğini savunacaklardır. Bu doğrudur gerçektende.

Sonuçta, arabeskle yedirilmiş tekno ve disco, clup müziği gibi giydirilmiş bir PoP kültürü, halkı daha fazla bunalıma ve acizliğe sürükleyen bir Arabesk kültürü, yine bu Arabesk kültürüyle kavrulmuş bir PoP-Rock kültürü görürsünüz. Geriye kalan ve yapılan tarzlar ise azınlıktadır.

Bu azınlıklardan bir kaç tanesini yazayım: Mavi Sakal, Pentagram, Vega, Ceza, Peyk, Yavuz Çetin, Bulutsuzluk Özlemi, Bülent Ortaçgil, (belki ve bir nebze Kargo), Tanju Okan, İlhan İrem, ve adını şu an hatırlayamadığım bir çokları ne yazık ki azınlıktır.

Bunların dışında ki asıl Türk kültürünü yansıtan en önemli tarzlardan bir tanesi de "Türkü" dür. Ama Türkü, içine kapanık olmayı ve sadece belli bir kesime hitap etmeyi tercih ettiğinden, uzun yıllar boyunca yaşaması ve hayatını devam ettirebilmesi için gerekli olan "besteleri" üretmediği ya da üretemediğinden, toplumun genelinin gerisinde kalmıştır. Teknik açıdan da evrensel olabilecek bir tarz değildir, neticede Folk muziktir ve bir sınırı vardır.

Bunlardan başka Türkiye'de diğer azınlıkların yaptığı müzikler vardır. Karadeniz müzikleri, Ege Yunan müzikleri vs. Yine bu tarz müzikler bazı Türk sanatçılar tarafından topluma kazandırılmaya çalışılmıştır ama neticede "Sanatçı Hayranlığı" n dan öteye gidememiştir. Sevilen ve benimsenen tarzlardan ziyade sanatçılar olmuştur. Arabesk gibi bir kusurlu tarzı toplumun üstünden silkmeyi başaramamıştır.

Türkiye her anlamda çok zengin bir kültürün mirasçısı konumundayken, bir çok sebepten dolayı - ki burda anlatmakla bitmez - bu avantajını ne yazık ki kullanmak bir yana, görememiştir bile. Netice de, fastfood tarzında ki yarım yamalak ordan burdan alınıp yamanan müzik tarzlarını daha fazla benimsemiştir. Çünkü Türkiye' de Sanat Edebiyat ve Eğitim e, yeteri kadar önem verilmiyor. Bunu özellikle isteyen bir kesim tarafından da, diğer ve ülkeyi uyutacak bir çok tarz - her alanda - özellikle toplumun gözüne gözüne sokuluyor.

Bunlar, yazabileceklerime nazaran küçücük bir alıntı sayılır. Bu konuda söylenecek çok şey var ama özetlemek gerekirse,

Türk kültürü değildir Arabesk, Türkiye ye yedirilmiş bir kusurdur. Beğenilir, sevilir, iyi hissettirir, desteklenir. Bunların önemi yoktur. Önemli olan Türk kültürünü asla yansıtmadığı ve Türkiye'ye ait olmadığıdır.


onlychords | 20 Temmuz 2011 Çarşamba 01:35
1.
gramer sorun değilde turkche yerine turkce yazsan daha iyi olur...

ben önce hiptop sonra da arabesk tarzlarından açılışı yapayım diğerlerini de başka arkadaşlar yapsınlar.

hiphop amerikadaki siyah insanların kendilerini ifade ettikleri bir müzik tarzıdır. sadece bir müzik tarzı değil aynı zamanda yaşam tarzı. break dance, hiphop style music, bol kıyafetler, zincirler dövmeler, kendilerine has tokalaşma (yumruk aşşa yukarı bide düz vurup sonra tek kolla sarılma), whats up mother fuck tarzı konuşmalar hepsi bir hiphop yaşam tarzıdır.

arabesk ise bizim kültürümüzdür arkadaş. aşk üzüntü keder ve olmazsa olmaz rakı. bir çay bardağı rakıyla bile adamı körkütük sarhoş edebilen, "zitmişim bu dünyanın anasını" dedirten parçalardır. klasik gitarla çalınmazlar. birtane müzik aletiyla yapılacak şarkı değildir arabesk. darbuka, yerine göre elektro, bol miktarda eşlik aleti ve bass gitar şarttır.


kodmanyagha | 19 Temmuz 2011 Salı 20:39

Anket
arda51 soruyor:
Sizce hangisi daha iyi ?







Sonuçlar | Sonuçlar & Yorumlar
Yeni Anket | Anketler



AkorMerkezi.com © 2024
Gizlilik Politikası - Kullanım Koşulları - Kurallar - Son Yorumlar - Rastgele

GitarAkor.com kolonisidir. Derleme 0,16 saniye.